Kübizm'in 20. Yüzyıl Sanatına Etkileri
Öncelikle Kübizm'in ne olduğuna kısaca bakmak gerekirse, 20. yüzyıl başlarında Picasso ve Braque adlı iki genç ressamın ortaya çıkarttığı bir üsluba, eleştirmen Louis Vauxcelles tarafından adı verilmiş bir akımdır. Bu akımda sanatçılar, rengi en aza indirgeyerek özellikle biçim ve çizgi üzerinde durmuşlardır. Kübizm'in başlangıcı olarak Picasso'nun "Avingonlu Kızlar" adlı tablosu gösterilmektedir. Bunun nedeni tabloda Picasso, resim yüzeyinin derinliğinin olmadığını göstermiş ve yüzeyin iki boyutluluğunu vurgulamaştır. Ayrıca resimde o döneme kadar kabul edilen güzellik anlayışının da dışına çıkmıştır.Genel olarak, doğanın betimleyici değil de kavramsal yorumunu insanlara yansıtmayı hedeflemiştir. İkili, önce resimden üç boyutluluğu kaldırmış daha sonra bir nesneyi aynı andan birkaç yerden resmederek dördüncü boyut hissini ortaya çıkarmışlardır. Bunu yaparken resim yüzeyini parçalara bölmüş ve radikal bir görsel tavır ortaya koymuşlardır, yani soyutlama fikrine yönelmişlerdir. "Analitik Kübizm" denen bu dönem soyut sanatın öncüsü olmuştur.
Daha sonraki dönemlerde resimsel dokuyu zenginleştirmek adına boyaya kum, talaş gibi malzemeler katarak "Sentetik Kübizm" denilen evreye geçmişlerdir. Bu evrenin en önemli yeniliği ise kullanmaya başladıkları kolaj tekniğidir. Daha önceki yazıda bahsettiğim gibi, gündelik sıradan malzemelerin sanat yapıtı haline gelmesi çok büyük bir adım olmuş, sanat ve yaşam arasındaki sınırların erimesinde etkili olarak, 20. yüzyılın sanat dilini ortaya çıkarmıştır.
Yani bu bilgiden yola çıkarak diyebilirim ki Kübizm, hem soyut sanatın neden olduğu, modernizmin temel fikri " saf sanat" düşüncesinin ortaya çıkmasına katkıda bulunmuş, hem de sanat ve hayat arasında sınır olmaması gerektiğini düşünen postmodern fikirlerin öncüsü olmuştur. Ben modernizm ve postmodernizmin birbirinden farklı düşünceler olduğunu savunsam da, Kübizm'in bu ikisi arasındaki ayrımı ortadan kaldıran bir köprü olduğunu kabul etmem gerek.
(Kaynakça)
Ahu Antmen - 20. Yüzyıl Batı Sanatında Akımlar
Norbert Lynton - Modern Sanatın Öyküsü
E.H Gombrich - Sanatın Öyküsü
Genellikle, sosyal olaylar ve büyük dönüşümler çokkatmanlı ve karmaşık olduğundan, örneğin son paragraftakine benzer aşırı yorumlar bana az inandırıcı geliyor. Kübizm denilen şey aslında iki paris ressamının biçim deneyleri sonunda vardıkları oldukça ressamca bir araştırma ve onun bulgularıdır. Elbette sanayileşme, makineleşme, görme biçimleri gibi çağın getirdiklerinden etkilenir fakat hiçbir büyük kavramın öncüsü, hele hele postmodernizmin öncüsü diyemeyiz onun için. Sanat dünyası denilen yer , tek tek sanatçılar ya da akımlar, sanatçı gurupları, çoğunlukla toplumdan kopuk, kendine has arayışları olan izole bünyelerdir ve sanat tarihinde abartıldıkları kadar etkili olmayan azınlıklardır.
YanıtlaSil